Friday, April 26, 2013

"Dolu Geçsin Her An.."

Ne güzel olurdu hiç birşey boş geçmese..öldükten sonra hesabını veremeyeceğimiz bir an bile olmasa hayatımızda..bugün de geçsin gitsin diye yaşamasak..nefeslerimiz oksijen almaya yaramasa sadece..adımlarımız hayra götürse..ellerimiz hayır yazsa..gözlerimiz hayra baksa...

Hz.Ömer'in sorduğu gibi sorsak kendimize "Bugün Allah için ne yaptın?" Hayatımız sadece kendimiz için, çocuklarımız için, rahatımız için, mutluluğumuz için geçmese..hayatımızdan bir günü takvim yaprağını çöpe atar gibi atmasak..

Bugün bir ablam dedi ki bloga faydalı, öğretici şeyler de yazsan olur mu? Madem böyle bir şey yapıyorum, baktım da bütün yazılarda bugün böyle yaptıktan bahsetmişim..çok doğru söyledi en azından bir hadisle bir güzel sözle taçlandırmalı yazıları..

Ve güzel bir tevafuk oldu..Akşam da eşim bir yazı göndermiş..Sızıntı dergisinin nisan sayısından sosyal ağları kullanmanın sebepleri, faydaları ve zararları üzerine bir yazı...küçük bir kısmını da burada paylaşayım...

"Eğer bir kişi gerçekten sosyal olarak kendini ifade etmek faydalı işler yapmak istiyorsa yapılabilecek şeyler vardır. Fert ve toplum olarak sosyalleşme düşünülüyorsa kişinin gerçek sosyal diyaloglara daha fazla vakit ayırması gerekir. Bu sosyal medya ağlarına alternatif olarak; sevgi eksenli sohbet meclisleri, aile içi ortak paydaların artırıldığı zamanlar, ilmî müzakerelerin yapıldığı yerler, sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri sayılabilir.

"Malâyani şeyleri terk etmek Müslüman'ın güzelliğindendir." hadîs-i şerîfince kendimize ve çevremize menfî tesiri olan durumlardan mümkün olduğunca uzak kalmak ve elimizdeki teknolojik imkânları doğru bir şekilde kullanmak hepimiz için son derece önemlidir."

Aslında bu zamanda bu sosyal alanlardan kaçmak çok zor..en azından faydalı kullanmaya çalışıp hanemize bir artı puan almak ne de güzel olur..

Ve de çevrenizde sizi hayra yönlendiren dostlarınız varsa işte bu dünyalara bedel...


Monday, April 22, 2013

"Bazlama"

Bazlama deyince gözümde çocukluğumda Antalya'da Elmalı'da amcamların evinde kahvaltıya uyanışımız canlanır..Yengem şalvarını giymiş aşağıdaki odun ateşindeki ocakta ya bazlama pişirir ya katmer..

Bazlama şöyle tekerlek gibi yuvarlak puff puff sıcacık gelir sofraya..üzerine de halis misss kokulu tereyağı konulur..hemen yenmez önce o yağın sıcak bazlama üzerinde eriyişi izlenir..sonra her kes bir kenarından koparır da ortada tereyağına banar..

Bilmem bir daha o tadı almak kısmet olur mu?? En son evlendiğimiz yıl eşimle gitmiştik ve O da hala bazlamayi anar..

Ben de o tadı yakalamayı ümid ederek pazar kahvaltısında bazlama yaptım..o tadı yakalayamasak da hayal ettik de yedik..

Tarifi seymamirzahan.blogspot yazari arkadasin newyorktan adli instagram hesabindan aldim..

Tarifi :

4 su bardağı un
1,5 su bardağı ılık su
1 tatlı kaşığı toz maya
Yarim tatli kaşığı tuz
Yarım tatlı kaşığı şeker

Hamur yapmak için malzemeleri karıştırıyoruz..Ben kitchenaidde 20 dk yoğurdum..daha sonra üzerini bezle örtüp 10 dk dinlendirdim..kitchenaid yoksa 30 dk mayalandırabilirsiniz..sonra tezgahı unlayıp 6 parçaya ayırdığım bezeleri merdaneyle hafifçe açtım..altı üstü unlu oluyor..yağsız tavada orta ateşte pişirdim..

Ağzınızda çocukluğunuzun tadı olsun..

Afiyet bal şeker olsun...





Sunday, April 21, 2013

"Anne Kurabiyesi (Cookie)"

Bu memlekette kurabiyeye "Cookie" diyorlar..ama kiz kardesim ısrarla bunun anne kurabiyesi oldugunu söylüyor..

Daha önceki yazılarda da bir kaç kez adı geçti bu cookienin..Simdi aklıma geldi ülkerin anne eli degmis gibi kurabiyeleri vardi..belki de oradan esinlenerek anne kurabiyesi denilmiştir çünkü onlar da damla cikolatali kurabiyelerdi..

Gecen yaz bol bol sufle ve bu kurabiyeden yemistik..gecen gun de kardesim arayip tarifi sordu..daha once bahsetmisim ama tarifi yazmamisim..

Bir çok bloga baktim, en iyi tarif pastasiempre.com daydı..

Tarifi :

1 su bardağı eritilmiş tereyağı (1,5 stick)
Yarim bardak esmer seker
Yarim bardak beyaz seker
1 yumurta
Yarim tatli kaşığı karbonat
1 tutam tuz
1 paket vanilya
2 su bardağı un
Yarim bardak damla çikolata

Malzemeleri karıştırıp hamur yapıyoruz..dondurma kaşığı veya normal kaşıkla alıp tepsiye aralikli diziyoruz..kendileri yayildigi icin basik olmamali..önceden ısıtılmış 180 derece (370 F) fırında 13 dakika pişiriyoruz..süre önemli yoksa sertlesiyor..

Annemizin eli değmis gibi annemizi anarak yiyor ve sevdiklerimizle paylaşıyoruz...

Afiyet bal seker olsun...



Friday, April 19, 2013

"Evde Pizza"

Yemek yapmak bana her zaman pasta, börek, hamur işi yapmaktan zor gelmistir..Kilo ve sağlık açısından bir sıkıntı olmasa her gün hamur işi, tatlı yapmayı yemek yapmaya tercih edebilirim..

Eşim bir gün beni hamur yoğururken görünce "ne kadar zevk alarak yoğuruyorsun hamuru" demişti..
Yok soğan kavur, salça koy..hiç sevmiyorum gerçekten..her gün acaba ne pişirsem derdi beni benden alıyor..

Geçen gün bir doktora oğlumun yemek yememesinden şikayet edince doktor şöyle dedi : "çocuklarda yeme alışkanlığı anne ve babadan geçiyor..anne baba nasıl yiyorsa onlar da öyle alışıyor"

Kendime bakıyorum..bütün gün yemek yemesem bir çorba aramıyorum..geçen gün bir günü sadece abur cuburla geçirmişim..o da çocuklardan gizli saklı:D
Vel hasıl-ı kelam yine yemek yapmak istemediğim bir gün pizza yapasım geldi..gayet leziz gayet yemesi yedirmesi kolay!!!

Ev pizzası :

1,5 su bardağı su
Yarım su bardağı sıvıyağ
1 tatlı kaşığı toz maya
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı şeker
Aldığı kadar un
(Ben 1 yemek kaşığı keten tohumu da ekledim)

Hamuru ele yapışmayacak şekilde yoğurup 1 saat mayalandırıyoruz..
Mayalanan hamuru tepsiye yayıp 2 kaşık domates salçasını süt ile açıp hamurun üzerine sürüyoruz..üstüne bol kaşar peyniri ve onun üzerine de istediğimiz malzemeyi (domates, biber, mısır, zeytin, sucuk, mantar, kavurma..) koyuyoruz..200 derecede (400 F) önceden ısıtılmış fırında kızarana kadar pişiriyoruz..
Çocuklarla bayram havasında afiyetle yiyoruz..

Afiyet bal şeker olsun..




Tuesday, April 9, 2013

"Kaymaklı Poğaça"

Pazar kahvaltılarında özellikle misafirimiz varsa olmazsa olmazım bal-kaymaktır..o sabah yenir, ertesi sabah yenir ama üçüncü sabah biraz zor yenir..en güzeli bu kalan kaymağı bir şekilde değerlendirmek..o da çocuklar da yesin diye yapılan missss gibi mayalı poğaça olur...Nasıl diye sorarsanız missss gibi tereyağı kokulu ve içi delik delik puufff bir poğaça..bir arkadaşım ondaki tarifin soğuyunca güzel olmadığını söyledi..ama biz özellikle oğlum bayılarak yedik.."Eline sağlık annecim çok güzel olmuş" lafını kaptım ;)

Tarifi :

100 gr kaymak (daha doğrusu kaymağın yarısı kalmıştı onu kullandım-eğer çok azsa tereyağı miktarını arttırabilirsiniz)
3 yemek kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı tuz
2 tatlı kaşığı şeker
2 yumurta (1 yumurta sarısı dışına)
1 paket maya (ya da 2 tatlı kaşığı toz maya)
aldığı kadar un

İçine beyaz peynir veya kaşar peyniri

Malzemeleri karıştırıp ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde ediyoruz..45 dk mayalandırıyoruz..şekil verip yarım saat daha mayalandırıyoruz..Önceden ısıtılmış 395F (200 derece) fırında pişiriyoruz..Bu ölçülerle 15 tane çıktı..mayalandırırken pek kabarmadılar ama fırında puffff oldular ;(

Afiyet bal-şeker olsun!!